3 Nisan 2018 Salı
SON BÖLÜM ve KAYNAKÇA
Yapılan bir çalışma 148 obsesif kompulsif semptomlu, 145 obsesif kompulsif semptomsuz şizofreni hastası retrospektif olarak incelenmiştir. Obsesif kompulsif semptomlu şizofreni grubunda ani başlangıç nispeten fazlayken, obsesif kompulsif semptomsuz grupta diğer gruba oranla daha yavaş ve sinsi başlangıç daha sık olduğu bulunmuştur (Kökrek ve ark.1995). Obsesif kompulsif semptomlu grupta ani başlangıç şeklinin daha çok görülmesi obsesif-kompulsif fenomenlerin veya semptomların hastalık sürecinde kompanse edici rol oynadığı görüşüne şüphe düşürmektedir (Braun SH. 1991, Lang H. 1985).
DSM-IV'de DSM-IIIR' den farklı olarak major ana değişiklik "İç görüsü az olan "form eklenmiştir. Burada epizodun çoğunda semptomlarına karşı iç görü eksikliği vardır. Kişilerin obsesyonları ya da kompulsiyonları aşırı ya da anlamsız bulma yeterlilikleri bir süreklilik gösterir. OKB olan bazı kişilerde gerçeği değerlendirme yetisi bozulmuş olabilir ve obsesyon sanrısal boyutlara ulaşabilir. (örn. başka bir kişinin ölmüş olmasını istediği için ölmesine neden olduğuna ilişkin inanç). Bu tür olgularda psikotik özelliklerin varlığı sanrısal bozukluk ya da başka türlü adlandırılamayan psikotik bozukluk ek tanıları ile gösterilebilir. Obsesyonla hezeyan arasındaki sınırda yer alan durumlarda "iç görüsü az olan" belirleyicisi yararlı olabilir.
Ayrıca şİzofrenik hastaların atipik nöroleptiklerle tedavisi sırasında obsesif kompulsif semptomlar gelişebileceği bildirilmiştir. Toren ve Colleagues (1995) atipik nöroleptik Clothiapine tedavisi ile tedavi edilen 8 yaşındaki şizofrenik erkek çocukta obsesif kompulsif semptomlar ( yıkama ritüelleri) oluştuğunu bildirmesi büyük ilği çekmiştir.
Tümer Türkbay, Ali Doruk, Hakan Erman, Teoman Söhmen.
Bu çalışmanın amacı çocuk ve ergenlerde obsesif kompulsif bozukluğun (OKB) belirtilerinin dağılımı ile komorbid bozuklukları saptamak ve bunları OKB'si olan erişkinlerle karşılaştırmaktır. Çalışmaya çocuk ve ergen ile erişkin psikiyatrisi polikliniklerine müracaat eden, OKB tanısı konan 44 çocuk ve ergen ile 37 erişkin alındı. Çocuk ve ergenlere Çocuklar ıçin Yale-Brown Obsesif Kompulsif Ölçeği, Maudsley Obsesif Kompulsif Soru Listesi (MOKSL) ve komorbid bozukluk tanısı için gereken diğer ölçekler verildi. Erişkinlerde ise MOKSL ve Yapılandırılmış Klinik Görüşme Formu-I (SCID-I) ile değerlendirme yapıldı. Çocuk ve ergenlerin yaş ortalaması 11.15±4.00 yıl (3-17 yıl), erişkin hastaların 25.81±5.54 yıl (18-40 yıl) olarak bulundu. İki grubun MOKSL puanları karşılaştırıldığında; erişkinlerin toplam MOKSL puanları ve yavaşlılık alt ölçek puanları çocuk ve ergenlere oranla anlamlı derecede yüksek bulundu.
(p Klinik Psikiyatri Dergisi, :():86-91.
Anadolu Psikiyatri Dergisi 2007;8(2):126-131
Obsesif kompulsif bozukluğu olan çocuk ve ergenlerin birinci derece akrabalarında psikopatoloji
Y Taner, E Taner, EE Bakar, Ş Bodur
Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, ANKARA
Amaç: Bu çalışmanın amacı çocukluk yaş dönemi başlangıçlı obsesif kompulsif bozukluk (OKB) tanısı konan çocuk ve ergenlerin anne, baba ve kardeşlerinde OKB ve diğer psikopatolojilerin varlığını araştırmaktır. Yöntem: Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Bölümü ve özel bir ruh sağlığı merkezine başvuran ve OKB tanısı konan 25 çocuk ve ergen ile bu hastaların anne, baba ve kardeşlerinin tümü çalışmaya alınmıştır. OKB tanısı konan çocukların ana babalarında psikopatoloji klinik görüşmenin yanında DSM-IV Eksen I İçin Yapılandırılmış Tanısal Görüşme (The Structured Clinical Interview for DSM-IV Axis I Disorders, SCID-I) kullanılarak araştırılmıştır. OKB tanısı konan çocuk ve ergenlerin kardeşleri klinik görüşme ve yaşlarına bağlı olarak Okul Çağı Çocukları için Duygulanım Bozuklukları ve Şizofreni Görüşme Çizelgesi-Şimdi ve Yaşam Boyu Şekli-Türkçe Uyarlaması (ÇDŞG-ŞY-T), ya da SCID-I kullanılarak psikopatoloji varlığı açısından taranmıştır. Bulgular: OKB tanısı konan çocuk ve ergenlerin annelerinde kontrol grubundaki annelere göre anlamlı düzeyde daha çok anksiyete bozukluğu saptanmıştır. Anksiyete bozuklukları ayrı ayrı değerlendirildiğinde, hasta grubundaki annelerde OKB kontrol grubuna göre daha yüksek oranda bulunmuştur. Anksiyete bozukluğu dışındaki psikopatolojilerde iki gruptaki anneler arasında anlamlı farklılığa rastlanmamıştır. OKB tanısı konan çocuk ve ergenlerin babalarında tik bozukluğu kontrol grubundaki babalardan yüksek ve aradaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. OKB ve kontrol grubundaki kardeşler arasında psikopatoloji varlığı açısından anlamlı farklılık saptanmamıştır. Sonuç: OKB tanısı konan çocuk ve ergenlerin annelerinde OKB’un kontrol grubundaki annelere göre anlamlı düzeyde daha sık saptanması, çocuk ve ergenlik döneminde başlayan OKB’ta ailesel yatkınlığın daha fazla olduğu görüşüyle uyumludur. Erken başlangıçlı OKB’u olan bireylerin ailelerinde tik bozukluklarının daha sık görülmesi, OKB ve tik bozukluğunun aynı genetik temeli taşıyan bozukluklar ya da aynı bozukluğun farklı görünümleri olabileceğini düşündürmektedir. Bu çalışmada OKB tanısı konan çocukların babalarında kontrollere göre anlamlı düzeyde yüksek tik bozukluğu görülmüştür. Bu bulgu, babadaki tik bozukluğunun çocuktaki OKB için güçlü bir yordayıcı olabileceğini düşündürmektedir. OKB ve kontrol grubundaki kardeşler psikopatoloji açısından farklı bulunmamakla birlikte, OKB tanısı konan çocukların kardeşleri psikopatoloji açısından değerlendirilmeli ve izlenmelidir.
KAYNAKLAR:
1. Altschuler M: Massive doses of trifluperazine in the treatment of compulsive rituals. Am J Psychiatriy 1962; 119: 367.
2. Apter A, Fallon J, King M: Obsessive-compulsive charecteristics; symptoms to syndrome. JAm.Acad Child adolesc Psychiatry 1996; 35(7): 907-912.
2. DeVeaugh-Geiss J, Moroz G, Biederman J: Clomipramine hydrochloride in childhood and adolescent obsessive-compulsive disorder; a multicenter trial, Am Acad Child Adolesc Psychiatry 1992; 31: 45-49.
3. Fenton WS, McGlashan TH: Obsessions and compulsions in schizoprenia., New Research Abstracts presented at Annual Meeting American Psychiatric Association, Dallas, May 1985.
4. Fenton WS, McGlashan TH: The prognostic significance of obsessive compulsive symptoms in schizoprenia. Am J Psychiatry 1986; 143:437-441.
5. Flament M: Epidemiology of obsessive-compulsive disorder in children and adolescents (in French), Encephale 1990:311-316
6. Goodman WK, Price LH, Rasmussen SA: The Yale-Brown Obsessive Compulsive Scale.I.Devolepment, use, and reliability, Arch Gen Psychiatry 1989: 46:1006-1011.
7. Greist J, Jefferson J: SZB Olgu kitabı Compos Mentis Yayınları. Ankara 1995:.34-37.
8. Jain U , Birmaher B, Garcia M: Flouxetine in children and adolescents with mood disorder; a chart review of efficacy and adverse effects. Journal of Child and Adolescent Psychopharmacology 1992; 2:259-265.
9. Jefferson J, Obsessive compulsive pharmacoterapy, Psychiatric Annuals 1996: 4:26:
10. Jenike MA, Baer L, Minichiello W: Obsessive Compulsive Disorder; Theory and Management; 1986; Year Book Medical Publishers. Inc., USA. Pg:91-2.
11. Karno M, Golding J, Sorenson S, Burnam A: The epidemiology of obsessive compulsive disorder in five US communities. Archives of general Psychiatry, 1988: 45;1094-1099
12. Kökrek Z, Kocabaşoğlu N, Balcıoğlu İ: IV Anadolu psikiyatri günleri. Konya., Haziran 1995.
13. Köroglu E:, Anksiyete bozuklukları serisi, Hekimler yayın birliği, 1995:75-85.
14. Lo WH: A followup study of obsessional neurotics in Hong Kong Chinese, Br J Psychiatry 1967; 113: 823-832.
15. March J, Henrietta L: Obsessive-compulsive disorder in children adolescents:A review of the past 10 years, J.Am Acad Child Adolesc Psychiatry 1996; 35(10):1265-1273.
16. Mc Glashan TH: Predictors of shorter, medium, and longer term outcome in schizoprenia. Am J Psychiatry. 1986;143:50-55.
17. O'Regan B; Treatment of obsessive compulsive neurosis with haloperidol. Can Med Assoc J 1970; 103:167-168.
18. Rasmussen SA, Eisen JL: The epidemiology and differential diagnosis of obsessive compulsive disorder. J Clin Psychiatry 1994; 55:5-10; discussion 11-14.
19. Rettew DC, Swedo SE, Leonard HL, Lenane MC, Rapoport JL: Obsessions and compulsions across time in 79 children and adolescents with obsessive-compulsive disorder. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry 1992: 31:1050-1056
20. Öztürk Orhan: Ruh sağlığı ve Bozuklukları, Hekimler Yayın Birliği, sayfa 278-286; 1994, Ankara.
21. Shaffer D: Pediatric Psychopharmacology, W.B Saunders Company, 1992, pg.113-140.
22. Swedo SE, Rapoport JL, Leonard H, Lenane M, Cheslow D. Obsessive-compulsive disorder in children and adolescents clinical phenomenology of 70 consecutive cases. Arch Gen Psychiatry 1989; 46:335-341.
23. Thomsen -PH: Obsessive-compulsive disorder in children and adolescents. A 6-22 year follow-up study of social outcome. Eur-child-Adolesc-Psychiatry 1995; Apr; 4(2):112-122.
24. Toren P, Samuel E, Weizman R, Golomb A, Eldar S, Laor N: Case study emergence of transient compulsive symptoms during treatment with clothapine J Am Acad Child Adolesc Psychiatry 1995: 34:1469-1472.
25. Valleni-Basile LA, Garrison CZ, Jackson KL: Frequency of obssesive compulsive disorder in childhood and adolescence. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry, 1994; 33:782-791.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder