3 Nisan 2018 Salı

ÇOKLU ZEKA 10

 Müziksel-Ritmik Zekâ: Doktorluk mesleği ile ilgili bir dörtlük yazmak ve seslendirmek.  Kişiler Arası Zekâ: Sınıfta hep birlikte yapılan tüm bu paylaşımlar kişiler arası zekâyı besleyeceğinden ayrı bir etkinliğe gerek duyulmamıştır. Bu çalışma çeşitli meslek dallarına göre uyarlanabilir. Çoklu zekâ kuramına göre uygulanması en zor alanlardan birinin matematik dersleri olduğu düşünülmüş ve bu konuda aşağıda ki uygulanmaya hazır ünite programı sunulmuştur. Matematik de Dört İşlemin Tanıtılması: Toplama İşlemi: 9+1=10 ettiğini kendi üzerimizde denmeyerek toplayalım der öğretmen ve dokuz çocuk sağ tarafta kümeleşirler ve bir çocuk da solda kapının yanında durur. Dokuz çocuğun yanına gelen bir çocuk için öğretmen tahtada işlem üzerinde de göstererek şimdi hepiniz toplandınız ve kaç kişi oldunuz der. Çocuklar 10 dediklerinde de buna bağlı olarak bir dörtlük yazıp söyleyebilirler. Örneğin öğretmen ‘’Toplama birbirine katılma ve çoğalma işlemidir’’ der ve çocukları şöyle bir dörtlük yazmaları için teşvik edebilir; ‘’Bir kişiydim ben, onlar dokuz kişiydi. Ben, onlara katıldım toplandık hep beraber, bakın şimdi daha çok olduk. Tamı tamına olduk 10 kişi’’. Çıkartma İşlemi: 9-1=8 tahtaya yazılır, öğretmen her biriniz bir rakamı olacaksınız ve şimdi size çıkartmayı göstereceğim der. Dokuz çocuk bir araya her katılımda kendilerini sayarak toplanırlar. Öğretmen tahtada ki işlem ve çocuklar üzerinden göstererek 1 tanesinin kapının yanına gitmesini rica eder. Şimdi kaç kaldı diye sorar, çocuklar sekiz dediklerinde de ’’Çıkartma bir eksiltme işlemidir’’der. Bununla ilgili bir dörtlük yazılarak ve seslendirilerek çalışma sonlandırılır. Bölme İşlemi: 10/5=2 tahtaya yazılır, çocuklar 10 kişi olarak toplanırlar. Sonra beş gruba ayrılırlar. Her grupta ikişer kişi vardır. Çocuklara her grupta kaç kişinin olduğu sorulur ve iki cevabı alındıktan sonra öğretmen tahtada ki işlem üzerinde de göstererek ‘’Bölme bir bölünme işlemidir, bakın bölündük 10 kişi iken 5 e bölündük ve sonuçta 2, 2, 2, 2, 2 olduk’’ der. Bununla ilgili minik bir dörtlük yazılır ve şarkı olarak söylenir. Çalışma sonlandırılır. Çarpma İşlemi: 2*5=10 tahtaya yazılır ve beş kişi bir yana, beş kişi de öbür yana geçerek kümelenir. Öğretmen iki grubumuz var diyerek tahtada ki 2 rakamını ve her grupta da iki kişi var diyerek tahtada ki 5 rakamını gösterir. Bu iki grup dramatize edilerek birbirleri ile iki kere çarpıştırılırlar ve bir arada kalırlar. Öğretmen tahtada ki işlemden de çocuklara çarpan ve çarpılanları gösterir. Çocuklar, şimdi kaç kişi var sorusuna ‘’on’’ cevabını verdiğinde, öğretmen ‘’ çarpma bir katlanarak çoğalma işlemidir’’ der. Duruma uygun bir dörtlüğün seslendirilmesi ile çalışma sonlandırılır.  Bu çalışmada; çocukların tahtaya kalkmaları ve kendi bedenlerini kullanıyor olmaları görsel uzamsal ve bedensel-kinestetik zekânın,  Saymaları ve işlemleri yapmaları matematik zekânın,  Bunu paylaşım içinde yapıyor olmaları kişiler arası zekânın,  Kendilerini her bir rakamın yerine koyuyor olmaları içsel zekânın,  Bunu şarkı sözü ile dillendiriyor olmaları sözel zekânın,  Şarkı ile süslemeleri müziksel-ritmik zekânın bir arada kullanımı demektir.  Son olarak da doğa zekâsını bertaraf etmemek adına her işlem iki çeşit çiçek ile uygulanabilir. Yukarıda ÇZK kapsamında sunulan örnek ünite ve kavramların anlatılması metotları ÇZK için hazırlanan geliştirilmeye uygun, farklı ünite ve konulara uygulanabilir olmakla birlikte, bu konuda yapılacak çalışmalara ışık tutmak amacı ile hazırlanmış örneklerdir. Yurtdışı eğitim-öğretim politikaları incelendiğin de bu hedefi yakalamada üzerinde en çok durulan konulardan birinin birey odaklı eğitim olduğu ve klasik eğitim sistemimizin rafa kaldırılması gerektiği yönünde çarpıcı açıklamalar göze çarpmakta, bu değişimin nasıl alışılagelmişin dışına taşınacağı, yeni sistemin nasıl oturtulabileceği konusunda düşünülmektedir. Ülkemizde de bu soruya yanıt olması düşüncesiyle, eğitim-öğretim düzeyinde gerçekleştirilecek etkin bir öğretimde öğretmenlerin gereksinim duyacakları alanlar üzerinde de durulmuştur. Bu bağlamda öğretim sürecinde öğretici tarafından göz önünde bulundurulması gereken çocukların karakteristik özellikleri üzerinde kısaca durulmuş ve ÇZK uygulamalarından örnekler verilmiştir. Çalışma kapsamında söz konusu teorinin ele alınması ve incelenmesindeki en büyük neden, bu teorinin her bir öğrencide ‘sözel-dilsel’, ‘matematiksel-mantıksal’, ‘görsel-uzamsal’, ‘bedensel-kinestetik’, ‘müziksel-ritmik’, ‘içsel’, ‘kişiler arası’ zekâlar ve ‘doğa’ zekâsının var olduğunu ve eğitim sürecinde bu zekâ türlerinin göz önünde bulundurularak, öğrenci odaklı bir eğitimin verilmesi gerektiği düşüncesini savunmasıdır. Bütün bu verilerin ışığında örnek teşkil etmesi açısından tarafımızdan ‘’Ağaçlar, Mesleklerin Tanıtımı, Matematikte Toplama-Çıkartma-Çarpma ve Bölme Kavramları‘’ konusu ile ilgili bir de yazılı doküman hazırlanıp, tablolaştırılmış ve uygulamaya hazır halde sunulmuştur. Bu konu örnek niteliği taşımakla birlikte ÇZK na göre derslerin işlenebilirliğini göstermesi açısından önemli bir niteliktedir. Eğitim programlarını hazırlayan meslektaşlarımızın her ünite için uygulayabilecekleri ve tüm zekâ alanlarını kapsar nitelikte şablona edilmiş olması yeni çalışmalar için önemli görülmektedir. Bütüne baktığımız da sonuç olarak şunu söyleyebiliriz ki; Eğitim–öğretim programlarında disiplinler arası geçişlerin hızlanması öğretim araçlarının zenginleştirilmesi ile öğrenme ortamları farklı kişisel özellikler gösteren öğrenciler için zevkli ve eğlenceli hale gelirken öğrenme oranı da yükseltilebilir, eğitim öğretimin etkinliği arttırılabilir. Önemli olan eğitimcilerin ve ailelerin çocuklarının ilgi ve yetenek alanlarını dikkatle gözlemleyerek, onların kendilerini güçlü hissettikleri yollarla bu çocuklara güven desteği vererek öğrenme süreçlerine yardımcı olabilmektir. Öneriler: ÇZK ile ilgili genel öneriler arasında öğretmen, öğrenci ve her yaş düzeyindeki bireylerin, değişik zekâ türlerinde kendilerini geliştirebilmeleri için yapabilecekleri bir takım etkinlikler aşağıdaki gibi sıralanabilir: (Tarman, 1998). Olumlu duyguların öğrenme sürecine pozitif katkıları olduğu bilimsel gerçeğini kabul ettiğimizde, eğer öğrenciler zevk aldıkları yollarla çalışırlarsa zorlandıkları alanlarda bile daha kolay öğrenmeyi sağlayabilirdik. Bu nedenle tüm zekâ bölümlerini içine alabilecek ve günlük yaşam da yetişkinlerin dahi kendi yaşamlarında faydalanabilecekleri şu önerileri araştırmanın sonunda vermeyi uygun gördük;

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder