1 Kasım 2017 Çarşamba

AKLI KULLANMAK

AKLI  KULLANMAK


Babam derdi ki; Hangi bilgi olursa olsun kendi zihin süzgecinden geçirmeden kabul etme.

Bugün ben bundan şunu anlıyorum;
İnsan düşünen, sorgulayan bir varlıktır
Kelimelere yüklediği anlamla düşünen hatta hayal kuran bir varlık.

Bedensel olarak sınırlı, zihin olarak özgür

Peki, düşünceyi sınırlayan nedir?

Düşünceyi sınırlı kılan az kelime sahibi olmasıdır, zihin az anlam yükü taşır böylece ve sorgulamaz.
Sorgulamayan beyin, sınırlı kelime ve anlam yükü ile başkalarının sözcüklerine ve yine başkalarının sözcüklerle anlattıkları içkin anlamlara tabi olurlar.
Bu kolay yoldur...

Zihin zamanla görüş gücünü kaybeder ve kullanılmayan her şey gibi kuşaklar boyu aktarılacak bir sünmeye uğrar.

Bunun kitlesel düzeyde politika, medya ve eğitim sistemi ile yapıldığını farz edersek, insanların bir kaç kuşak sonra gözlerinin önündeki gerçeği görmemeleri mümkündür.

Zira beyinin düşünme, düşündüğünü düşünme ve sorgulayıp, parça bütünleme kapasitesi elinden  alınmıştır.

Zihin süzme kapasitesini kaybetmişse sık tekrarlanan bilgiyi doğru kabul eder.
Otorite tarafından sık tekrarlanan bilgiyi doğru kabul eder.

Etrafında onlarca delil bunun tersini gösterse de artık göremez, daha doğrusu gördüklerini anlamlandırması bir yanılsama içinde ve diğerinin gölge izdüşümün dedir.

Bu bağlamda bozulmuş bir topluluğa yapılacak olan;
Sil baştan düşünmeyi ve sorgulamayı, olaylara farklı açılardan bakarak kendi zihninde, kendine içkin düşünceyi düşünebilmeyi öğretmektir.
Eğitimin anlamı bu olmalıdır.
Hepimize kolay gelsin.


Uzm. Psikolog-Psikoterapist Esra Erdoğan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder