DÜZENİ KİM
DÜZENLİYOR?
Ağustos
ayında gazete ile birlikte ben de tatildeyim, oğlumla Bodrum yapıyoruz. Sağ
olsun bizi babası finanse ediyor bu arada. Neyse uzatmayalım anlayacağınız bu
bir tatil yazısı olacak, henüz İstanbul’a adapte olamayan ben, şu anda klavye
başında size bunları yazarken Bodrum’da ve İstanbul’da hayat akmaya devam
ediyor tabi.
Gittiğimiz tatil köyü adeta cennetten bir parça, her şey gayet güzel düzenlenmiş, ziyarete gelenler hem eğleniyor, hem dinleniyor. Hava güzel, su güzel, deniz süper vs.
Bu arada bir akşam Bodrum’un içinde bulunan bir yüzen diskoya gitmeye karar veren gençlere oğlumun sensiz olmaz demesi ile bende ayak uyduruyorum.
Gemi –yüzen disko- açıldıktan sonra hararetli pazarlıklarla kendilerini satan travestiler, ‘’more coco’’ diye bağıran şarkılar eşliğinde gençlerle beraber uyumu bozmamak adına ayakta sallanıyorum. Oğlum çevrede ki durumun farkına varıyor ve rahatsız oluyor. Yahu nereye düştük anne der gibi bir bakış atıyor. Masada ki genç kızlarımız da çevrenin kendilerine yönelttiği bakışlardan rahatsızlar.
Ben de bulabildiğim en saçma bahane ile yer değiştirmeyi teklif ediyor ve geminin üst katına doğru seyirtiyorum.
Bu sefer de üst katta konuşlanıyoruz. E durum değişiyor mu... tabi ki hayır. Aynı düzeni burada da tutturmuş olan yüzen disko gediklileri gönüllerince eğlenmeye devam ederken çevrede ki ses ve görüntü kirliliğinin gerçekten de eşi benzeri bulunmaz olduğunu görmemek elde değil.
Şimdi buraya kadar düzen tutulmuş ve diyeceksiniz ki; beğenmeyen gitmesin kardeşim. Bu da son derece doğru bir yargı ama ben bu yazıyı sizlere bu yüzen disko örneğinden yola çıkarak gençlerimizi ne gibi tehlikelerin bekleyebileceğini anlatmak için yazıyorum.
Şimdi, yüzen diskodayım... 18 yaşın altında olan - yanlarında ebeveynleri olmayan- bir sürü genç var çevremde ve bu gençler yüzen gemi açıldıktan sonra psikolojik olarak kendilerini bağımsız bir bölgede istediklerini yapabilecekleri ve bunun karaya ayak bastıktan sonra ki hayatlarını etkilemeyecek münferitlikte olduğunu zannediyorlar.
Oysa durum bundan biraz daha farklı; gelişimleri tamamlanmamış, kişilikleri henüz tam olarak olgunlaşmamış bu çocuklar, dünyadan kopabilecekleri bir mekana sahipler evet ama onların sandıkları gibi zararsız mı? Koparız, sonra da döneriz buna da ihtiyacımız var moduna giren gençler içki ve daha farklı uyuşturucu maddeleri bu atmosferde normal karşılayabilir ve farklı sapkınlıklara karşı da duyarsızlaşabilirler.
Bu durum çocukların kişisel ve kimlik gelişimlerine zarar verebilecek boyutlara kadar taşınabilir.
Çocuklarınızı bir yere yollarken çaktırmadan kontrol edin ve onlarla ebeveynlik haklarınızı saklı tutarak arkadaş olun ki size anlattıkları detaylarda yakaladığınız tehlikeleri yine onun bulmasını sağlayacak olgunluğa erişmesine yardımcı olabilin.
Bu tip ortamlar da tanımak amacı ile bulunmak istiyorsa en azından ilk seferinde yanında olun, onayladığı ve onaylamadığı bölümleri tartışın. Kişilik gelişimini bozacak şekilde baskıcı olmayın ama yine kişilik gelişimini bu tip ortamların yönlendirmesine de izin vermeyin.
Tanımasına izin verirseniz ve siz ortamı zihninde process ederken yanında olursanız; eğriyi ve doğruyu daha rahat keşfedecektir. Unutmayın ki bu tip eğlence mekanları özellikle gençleri içine çekebilecek yapıda düzenlenmiştir. Hedefleri, çocuklara bol para harcatabilecekleri bağımlılık yapan mekanları pazarlamaktır ki onlarında kasaları dolsun.
Bizim payımıza düşen ‘’hımmmm buralara gidemezsin ‘’ demek değil elbette ama hangi yaşta ve olgunlukta nereye gidebileceğini ona seçtirmek ve sapkın yönelimlere karşı duyarsızlaşmasını engellemektir ki bu da iyi bir eğitimin ergenlik dönemi dahil verilmesi ile mümkündür. Kişiliği olgunlaşmaya yüz tutmuş, hedeflerini doğru koymuş, iç görü kazanmış bireyler; artık nereye giderlerse gitsinler, ne kadar ileri gideceklerini bilen ve ‘’ burayı da gördüğüm iyi oldu, eğlendik ama bundan sonra ki eğlenceleri daha farklı mekanlara taşımak bana daha çok uyacak’’ diyebilen bireylerdir.Bu arada aklınızdan geçtiğini düşündüğüm bir fikrin doğru olmadığını da sizlerle paylaşmak isterim ‘’Kız olsun erkek olsun gece hayatından men ederim’’.
Unutmayın ki onları hayatın hiç bir alanından men edemezsiniz sadece doğru gözlerle bakmalarını sağlayabilir ve gelecekte ki yerlerini bulmaların da onlara içgörü kazandırabilirsiniz.
Gittiğimiz tatil köyü adeta cennetten bir parça, her şey gayet güzel düzenlenmiş, ziyarete gelenler hem eğleniyor, hem dinleniyor. Hava güzel, su güzel, deniz süper vs.
Bu arada bir akşam Bodrum’un içinde bulunan bir yüzen diskoya gitmeye karar veren gençlere oğlumun sensiz olmaz demesi ile bende ayak uyduruyorum.
Gemi –yüzen disko- açıldıktan sonra hararetli pazarlıklarla kendilerini satan travestiler, ‘’more coco’’ diye bağıran şarkılar eşliğinde gençlerle beraber uyumu bozmamak adına ayakta sallanıyorum. Oğlum çevrede ki durumun farkına varıyor ve rahatsız oluyor. Yahu nereye düştük anne der gibi bir bakış atıyor. Masada ki genç kızlarımız da çevrenin kendilerine yönelttiği bakışlardan rahatsızlar.
Ben de bulabildiğim en saçma bahane ile yer değiştirmeyi teklif ediyor ve geminin üst katına doğru seyirtiyorum.
Bu sefer de üst katta konuşlanıyoruz. E durum değişiyor mu... tabi ki hayır. Aynı düzeni burada da tutturmuş olan yüzen disko gediklileri gönüllerince eğlenmeye devam ederken çevrede ki ses ve görüntü kirliliğinin gerçekten de eşi benzeri bulunmaz olduğunu görmemek elde değil.
Şimdi buraya kadar düzen tutulmuş ve diyeceksiniz ki; beğenmeyen gitmesin kardeşim. Bu da son derece doğru bir yargı ama ben bu yazıyı sizlere bu yüzen disko örneğinden yola çıkarak gençlerimizi ne gibi tehlikelerin bekleyebileceğini anlatmak için yazıyorum.
Şimdi, yüzen diskodayım... 18 yaşın altında olan - yanlarında ebeveynleri olmayan- bir sürü genç var çevremde ve bu gençler yüzen gemi açıldıktan sonra psikolojik olarak kendilerini bağımsız bir bölgede istediklerini yapabilecekleri ve bunun karaya ayak bastıktan sonra ki hayatlarını etkilemeyecek münferitlikte olduğunu zannediyorlar.
Oysa durum bundan biraz daha farklı; gelişimleri tamamlanmamış, kişilikleri henüz tam olarak olgunlaşmamış bu çocuklar, dünyadan kopabilecekleri bir mekana sahipler evet ama onların sandıkları gibi zararsız mı? Koparız, sonra da döneriz buna da ihtiyacımız var moduna giren gençler içki ve daha farklı uyuşturucu maddeleri bu atmosferde normal karşılayabilir ve farklı sapkınlıklara karşı da duyarsızlaşabilirler.
Bu durum çocukların kişisel ve kimlik gelişimlerine zarar verebilecek boyutlara kadar taşınabilir.
Çocuklarınızı bir yere yollarken çaktırmadan kontrol edin ve onlarla ebeveynlik haklarınızı saklı tutarak arkadaş olun ki size anlattıkları detaylarda yakaladığınız tehlikeleri yine onun bulmasını sağlayacak olgunluğa erişmesine yardımcı olabilin.
Bu tip ortamlar da tanımak amacı ile bulunmak istiyorsa en azından ilk seferinde yanında olun, onayladığı ve onaylamadığı bölümleri tartışın. Kişilik gelişimini bozacak şekilde baskıcı olmayın ama yine kişilik gelişimini bu tip ortamların yönlendirmesine de izin vermeyin.
Tanımasına izin verirseniz ve siz ortamı zihninde process ederken yanında olursanız; eğriyi ve doğruyu daha rahat keşfedecektir. Unutmayın ki bu tip eğlence mekanları özellikle gençleri içine çekebilecek yapıda düzenlenmiştir. Hedefleri, çocuklara bol para harcatabilecekleri bağımlılık yapan mekanları pazarlamaktır ki onlarında kasaları dolsun.
Bizim payımıza düşen ‘’hımmmm buralara gidemezsin ‘’ demek değil elbette ama hangi yaşta ve olgunlukta nereye gidebileceğini ona seçtirmek ve sapkın yönelimlere karşı duyarsızlaşmasını engellemektir ki bu da iyi bir eğitimin ergenlik dönemi dahil verilmesi ile mümkündür. Kişiliği olgunlaşmaya yüz tutmuş, hedeflerini doğru koymuş, iç görü kazanmış bireyler; artık nereye giderlerse gitsinler, ne kadar ileri gideceklerini bilen ve ‘’ burayı da gördüğüm iyi oldu, eğlendik ama bundan sonra ki eğlenceleri daha farklı mekanlara taşımak bana daha çok uyacak’’ diyebilen bireylerdir.Bu arada aklınızdan geçtiğini düşündüğüm bir fikrin doğru olmadığını da sizlerle paylaşmak isterim ‘’Kız olsun erkek olsun gece hayatından men ederim’’.
Unutmayın ki onları hayatın hiç bir alanından men edemezsiniz sadece doğru gözlerle bakmalarını sağlayabilir ve gelecekte ki yerlerini bulmaların da onlara içgörü kazandırabilirsiniz.
Soru ve önerileriniz için benimle iletişime geçebilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder